Sanatın İyileştirici Gücü

*Yapılacaklar: Sanata bak, Sanat ol, Sanat yap, Sanat, Daha fazla sanat

Okuma Süresi: ~6 dakika

Bir şarkı dinlersiniz hüzünlenirsiniz, bir tabloya bakarsınız büyülenirsiniz, dans eden insanları görüp coşku duyarsınız… Çok açık ki sanat formlarının üzerimizde bir etkisi var. Bazı psikolojik perspektifler bunun, estetik deneyimin uyandırdığı hazzın, ödüllendirici bir işlev görmesinden kaynaklandığını öne sürmüştür. Nörogörüntüleme çalışmaları, bu perspektifi destekleyecek kanıtlar sunmaktadır. Örneğin, güzel olarak değerlendirilen görüntüler, beyinde ödülle ilgili alanlarda (medial orbitofrontal korteks gibi) aktivite ortaya çıkarır ve çirkin olarak değerlendirilenlere göre daha yüksek ödül değeriyle ilişkilendirilir (Kawabata ve Zeki, 2004). Ayrıca, araştırmalara göre klasik müzik dinlerken beynimizin duygu merkezleri (ventral ve dorsal striatum, anterior singulat ve medial temporal alanlardan oluşan bir duygu işleme ağı) harekete geçiyor. Mutlu ya da hüzünlü ezgiler, beynin bu alanlarını etkileyerek ruh hâlimizi geçici olarak değiştirebiliyor (Mitterschiffthaler ve ark., 2007).

Ancak her sanat eseriyle aynı deneyimleri yaşamadığımız da tecrübelerimizle sabit. Burada da karşımıza çıkan terim bilişsel işleme: Leder ve arkadaşlarının (2004) öne sürdüğü modele göre, estetik hazzın oluşması, sanat eserinin tatmin edici bir şekilde bilişsel anlaşılmasına bağlıdır. Yani bir eseri ne kadar iyi anlarsak, belirsizlik o kadar azalır ve olumlu estetik duygu yaşama olasılığımız o kadar yüksek olur.

Üzücü temaları olan sanat eserleriyle nasıl ilişkileniyoruz peki? Psikolojik mesafe kavramına göre, önümüzdeki nesnenin kültürel bir eser olduğunun farkında olduğunun bilincinde olduğumuzdan, bu nesnenin üzerimizde yarattığı duygusal etki azalıyor. Bu şekilde sanat eserinin estetik niteliklerini değerlendirebiliyoruz. Bu bakış açısına göre, sanat sayesinde üzüntü ve keder gibi olumsuz duygular bile bir tür haz kaynağına dönüşebiliyor. Çünkü sanat eseriyle kurulan empati, duygularımızı bir adım geriden değerlendirmemizi ve onları yeniden yorumlamamızı sağlıyor (Menninghaus ve arkadaşları, 2017).

Aynı zamanda estetik deneyim, bir nesneyle algısal olarak etkileşime girme kabiliyetini artırdığı için farkındalık meditasyonuyla da ilişkilendirilmiştir (Harrison ve Clark, 2016). Bir esere kendinizi tümüyle vermek tam bir farkındalık çalışması değil mi? Her fırça darbesine dikkatlice bakmak, sonrasında o fırça darbelerinin nasıl bir şekil oluşturduğunu anlamak…Belki siz de bu yazıyı okuduktan sonra dinlediğiniz ilk şarkıda küçük bir farkındalık çalışması yapmak istersiniz; hangi enstrümanlar kullanılmış, nasıl bir ritim tekrarı var, vurgular nerede…

Son olarak sanatı tüketmek değil üretmenin de psikolojik olarak bize iyi geldiğine değinmek isteriz. Kaygı ve depresif duygu durumları, genellikle bilinmezliğe karşı verdiğimiz tepkiler oluyor. Böyle zamanlarda yaratıcılık, karşımıza bedavadan bir çözüm olarak çıkıyor. Yaratıcılık, bilinmezliklerle başa çıkma biçiminde perspektifimizi değiştirmemize yardımcı oluyor. Farklı şekilde bakmayı öğrenince farklı olasılıkları düşünmeye başlıyoruz. Hem sanat üretmek hem de tüketmek duygularımızı regüle etmemize yardımcı oluyor. Bazen de neler hissettiğimizi sözlerle ifade etmek zor olduğunda sanat devreye giriyor. Notalara döküyoruz, resimler çiziyoruz, filmler çekiyoruz. Akıl hastalıkları bakımından ise önleyici rol oynayabildiği gibi semptomları azaltmada da önemli katkılar sağlıyor. Ahmadi ve arkadaşlarının (2024), Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) hastalarıyla yaptığı çalışmada, farkındalık meditasyonları sonrasında yapılan suluboya çalışmalarının, kontrolü bırakma noktasında destekleyici rol oynayarak hastaların kompulsif semptomlarında azalmaya katkıda bulunduğu sonucuna ulaşılmıştır. Görüldüğü üzere sanatsal üretimin sağladığı ortak kazanımlar olduğu kadar herkeste farklı işlediği noktalar da var: Bazılarının odaklanmasına yardımcı oluyor, bazılarının kontrolü bırakmasını sağlıyor, bazıları içinse kendine güven inşa etmede rol oynuyor veya içgörü geliştirmelerine katkıda bulunuyor. Yaratıcılığın psikolojik iyi oluşla ilişkisi hakkında daha fazla bilgi edinmek isterseniz bu alanda çalışma yapan kişileri bir araya getiren şu paneli izlemenizi tavsiye ederiz.

Belki bize nasıl iyi geldiği hala tam olarak anlaşılamasa da insanlığın başlangıcından itibaren kendimizi ifade etmede sanatı kullandığımızı ve bize iyi geldiğini biliyoruz. Her gün müzeye gidip sanat eserlerini incelemek sürdürülebilir bir alışkanlık olmasa da günlük hayatın stresinden biraz olsun uzaklaşmak için sanatsal aktiviteleri rutinlerimize katmak iyi bir fikir gibi duruyor. Duşta avaz avaz şarkı söylemek, suluboya yapmak, gökte renk cümbüşü yaratan günbatımının fotoğrafını çekmek sizce de biraz iyi gelmez mi?

Referanslar:

  • Ahmadi, S., Rezapour-Mirsaleh, Y. & Choobforoushzadeh, A. Effectiveness of Mindfulness-Based Art Therapy (MBAT) Utilizing Watercolor Painting on Emotion Regulation, Mindfulness, and Obsessive Symptoms. Mindfulness 15, 2554–2567 (2024). https://doi.org/10.1007/s12671-024-02454-y

  • Harrison, N. R., and Clark, D. P. A. (2016). The observing facet of trait mindfulness predicts frequency of aesthetic experiences evoked by the arts. Mindfulness 7, 971–978. doi: 10.1007/s12671-016-0536-6

  • Kawabata, H., and Zeki, S. (2004). Neural correlates of beauty. J. Neurophysiol. 91, 1699–1705. doi: 10.1152/jn.00696.2003

  • Leder, H., Belke, B., Oeberst, A., and Augustin, D. (2004). A model of aesthetic appreciation and aesthetic judgments. Br. J. Psychol. 95, 489–508. doi: 10.1348/0007126042369811

  • Mastandrea, S., Fagioli, S., & Biasi, V. (2019). Art and psychological well-being: Linking the brain to the aesthetic emotion. Frontiers in Psychology, 10, 739. https://doi.org/10.3389/fpsyg.2019.00739

  • Menninghaus, W., Wagner, V., Hanich, J., Wassiliwizky, E., Jacobsen, T., and Koelsch, S. (2017). The distancing-embracing model of the enjoyment of negative emotions in art reception. Behav. Brain Sci. 40:e347. doi: 10.1017/S0140525X17000309

  • Mitterschiffthaler, M. T., Fu, C. H. Y., Dalton, J. A., Andrew, C. M., and Williams, S. C. R. (2007). A functional MRI study of happy and sad affective states induced by classical music. Hum. Brain Mapp. 28, 1150–1162. doi: 10.1002/hbm.20337

Sonraki
Sonraki

Bağlanmak ya da bağlanamamak… İşte tüm mesele bu.